Şükrü Veysel Alankaya, Oyuncu
14 Kasım 1988 Şanlıurfa doğumlu Alankaya, Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları Bölümü Tiyatro Ana Sanat Dalı'nda eğitim aldı.
¨Mister Doktor, normal hayatta yaptığımız "İyi ve Kötü" ayrımı yerine "Neden, Niçin?" sorularını sorduran bir oyun..
Oyunda, yaşanan anlara göre değişkenlik gösteren bir rol oynadığım için, kendi içimdeki rol geçişlerini bulmaya çalışmak oldukça keyifli bir deneyim oldu benim için. Gerçi hala da bulmaya devam ediyorum.. :)¨
Born in 14 November 1988 in Şanlıurfa. Graduated from Akdeniz University State Consevatory of Stage Arts.
¨Mister Doctor makes us ask the question ¨why?¨ instead of choosing a side between ¨good and evil¨.
¨I am acting in a constantly changing role in the play and trying to find the moments of change was a joyful experience for me. Actually i am still continuing my search :)¨
Gözde Demirtaş, Oyuncu
06.10.1988 İzmir doğumlu. Eskişehir Anadolu Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümünden 2014 yılında mezun oldu. Okul döneminde yurtiçinde ve yurtdışında eğitim ve stajlar yaptı, festivallerde yer aldı, performanslar sergiledi. 2013-14 yılları arasında Süleyman Atanısev ile birlikte çalıştı. NazımSahnede oyunculuk yaptı.
"İyi demek kötü demek, kötü demek iyi demek..."
"Göreli dünyalarımız, farkına vardıklarımız ve varamadıklarımız. Kim gerçek, ne sahte? Doğru, yanlış?"
"Denedik, deniyoruz, deniyorum... Mister Doctor'a bir de burdan bakmayı 'denemek' isterseniz eğer biz başlıyoruz, bekleriz."
Born in Izmir in 6th of October in 1988. Graduated From Anatolian State Conservatory as an actor. During her education, she took extra lessons and worked as an intern, both in Turkey and abroad. She also acted in Festivals and different performances. Between 2013-14 she worked with Süleyman Atanısev. She has also performed in NazımSahne, a performance place, dedicated to Nazım Hikmet.
---
"Fair is foul, Foul is fair."
¨Our relative worlds, things we have noticed and things we have missed. What's real? What's fake? Right, wrong?..¨
¨We tried, we are trying, i am trying. If you want to look at Mister Doctor from our side, here we begin, and expecting you to join.¨
Simge Ayvazoğlu, Oyuncu
22 Nisan 1992 İstanbul doğumlu.
Haliç Üniversitesi Konservatuvar Tiyatro bölümü son sınıf öğrencisi.
¨Mister Doctor; genellenen algıları dışarda bırakıp hayatın basit akışını nasıl da zorlaştırdığımızı yüzümüze vuruyor sanki.¨
¨Gerçekler, yalanlar, yanılgılar, yansımalar hepsi içiçe. Zor süreçler güzel günleri beraberinde getirir ve herkes için hakettiği "güzel" bir son vardır, heralde:)¨
¨Bu düşünceler sayesinde olsa gerek ben çalışma sürecinde bütün ekiple beraber çok güzel, özgür ve algıları yıkan bir süreç geçirdim.¨
---
Born in 22 April 1992 in İstanbul. A senior student at the Haliç University Conservatory of Theatre.
¨It feels like, Mister Doctor pushes all the general perceptions outside and slaps to our faces how we make the simple flow of life harder for ourselves¨
¨Truth, lies, misconceptions and misunderstandings are all mashed up... Tough processes bring beautiful days and maybe everybody has a well deserved ¨good end¨ waiting for them, i hope¨
¨I think because of these ideas i have managed to experience such a process, which was beautiful, free and broke perceptions.¨ — Simge Ayvazoğlu ile birlikte.
Hazal Özcan, Oyuncu
20 Ekim 1989 yılında İstanbul'da doğdu, büyüdü ve yaşıyor.
Haliç Üniversitesi Konservatuar Tiyatro bölümünden 2012 yılında mezun oldu.
"Mister Doktor benim için sadece bir oyunculuk deneyimi olmuyor aynı zamanda iyi-kötü gibi klişelerimi de yıkıyor.¨
¨Her prova günü binlerce parçaya bölünüyoruz, toparlanıyoruz. Bölündüğümüz yerlerde nadiren de olsa insanlar buluyoruz ama genellikle de insan taklidi yapan monoton robotlar. Bana an be an kendimi hatırlatan robotlar...¨
---
Born in 20 October 1989, in İstanbul. She grew up there and lives there.
¨For me, Mister Doctor is not only an acting experience, it also brakes my cliches such as good and evil.¨
¨We torn into peaces in each rehearsal day and glue ourselves back together. And from fragments of us we rarely find humans but most likely robots, pretending as humans. Robots that constantly remind me of myself.¨ — Hazal Ozcan ile birlikte.
Mert Özkan, Oyuncu
11 Ekim 1982 İstanbul doğumlu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler fakültesini bitirdi. Lise günlerinden beri amatör olarak tiyatroyla uğraşıyor.
¨Başta kilişeleşmiş bir İkinci Dünya Savaşı çilesi hikayesi yaptığımızı düşünüyordum. Metin bu önyargıyı başarıyla kırdı, aslında anlatılan daha evrensel bir mesele olduğunu kolayca fark ettim.¨
¨Bazı insanlar bize provamızı izlerken içlerinden gülmek geldiğini, ancak gülünecek bir durum olmadığını kendilerine hatırlatıp kendilerini tuttuklarını paylaştılar. Bu yüzden Edgar's ve Sandija'nın harika bi ikili oluşturduğunu düşünüyorum. İzleyiciyi gri bir alana koyuyoruz.¨
¨Biz dediğimiz şey, öyle kolay ulaşılabilecek bişey değil bi kez daha görüyorum ki. Herkesin kendi Biz'leri var ve Biz'den olmayana yapabilecekleri zulmün ve kötülüklerin sınırı hayal güçleri kadar geniş.¨
---
Born in 11 October 1982 in İstanbul. Graduated from İstanbul university School of Political Science. He is doing theatre as an amateur since high school days.
¨At first i thought what we have in hand were just another cliche World war story. Text broke that prejudice broke easily though, it didn't take me long to notice that there's a universal matter thats being told.¨
¨Some people, who watched us during rehearsals told us at some points of the play the urge to lough comes to them but they have reminded themselves how serious the situation is actually and so they've held themselves not to. That's why i think directing choices were correct. We are putting the audience in a grey area.¨
¨What people call ¨We¨ is a hard concept to reach, i see that one more time. Everybody has their own definition of ¨We¨ and there's no limit of their cruelty and evil against anyone who are not part of that ¨We¨.
Canan Demirli, Oyuncu
1 Ocak 1987 İstanbul doğumlu.
Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Pantomim Sanat Dalı son sınıf öğrencisi.
"Mister Doctor, heyecan verici, özgür, umut dolu bir yolculuk.
Dönem ve yaşananlar konusunda derinlemesine araştırma yapma şansı bulduk, yaşayan karakterlerdi ve tarihe izleri oldukça büyük acılarla kazınmıştı."
"İç güdülerinin hizmetkarı olan insanoğlu hayalleri adına her seferinde diğer hayatları hiçe saydı. Peki herkes hakettiğini alacak mı?"
Batuhan Sezer, Oyuncu
1987 İstanbul doğumlu.
Haliç Üniversitesi Konservatuvar Tiyatro bölümü'nde okudu.
Deneyler yapılır, denekler hep vardır. Kanı akan şekli değişen, aranan bi sonuçtur. İnsanlar o ¨sonuç¨un parçası olurlar, sonucu göremezler...
Savaş vardır, savaşanlar vardır. Savaşı çıkaranlarla yan yanadırlar, sonucunu görmezden gelirler...
Lakabı 'Ölüm Meleği'... İç içe geçmiş hazlar, bağırsaklar, duygular, kanlar, aletlerin üzerine bulaşmış insanlar geliyo aklıma. Oyunda her provada neşterlere deneklere sedyelere dokunmam ve sıcak bi çocuğu soğuk bi adama çevirmek...
Müthiş bi enerji akışında bunu yapmak daha güzel ve keyifli oluyor. Prova süresince bütün ekipçe çitlerin üzerinden karşı tarafı görmek için sürekli zıplayan çocuklar gibi olmamıza bağlıyorum bu güzel akışı
Özen Çağla Akın, Proje Asistanı
14 Haziran 1991 Bursa doğumlu. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı üçüncü sınıf öğrencisi.
¨Bir metin nasıl ete kemiğe bürünür.. İyi yazılmış bir metin, oyuncularını özgür kılan bir yönetmen, güzel yürekli, kafası zehir gibi çalışan bir ekip ve samimiyetin hakim olduğu tüm o süreç. Parçası olmaktan gurur duyduğum bir çalışma…¨
¨Mister Doctor adına söyleyeceğim ilk ve son cümle onun da sadece bir insan olduğudur.¨
Ceylan Dizdar, Yapımcı
1984 İstanbul doğumlu, Haliç üniversitesi konservatuar tiyatro bölümünden 2009 yılında mezun oldu.
Bu oyun süreci benim için çok özel bir deneyimdi... Yönetmenimiz Edgars'ın disiplini, ekibe olan inancı ve özgür yönetim biçimi ile tek tek tüm oyuncuların işe ve birbirlerine inancıyla Mister Doctor içimize sinen bir iş oldu...
"Doctor Mengele ye suçlarını itiraf etmesi için son bir şans veriyoruz..."
Sandija Kalnina Yazar
11 November 1987, Riga doğumlu. Letonya Kültür Akademi'sinde oyun ve senaryo yazarlığı ile tiyatro yönetmenliği eğitimi aldı.
¨Mister Doctor'u yazmak kolay değildi. Bazen acı doluydu, korkutucu, vahşi ve bazen güzel.¨
¨Mister Doctor yaptığımız tercihlerle ilgili bi hikaye anlatıyor. Her zaman iki taraf vardır, sol ve sağ... Hayallerine erişmek için hangi tarafı seçeceksin?¨
¨Ben Türkiye'ye gitmeyi seçtim. Bu hikayeyi anlatmak için... Bu yüzden de bu yaratıma katkı sağlayan herkese teşekkür ederim. Genç ve yetenekli insanları ve onların güzel iç dünyalarını ve kişiliklerini gördüm.¨
¨Şimdi özgür hissediyorum, çünkü bu oyun hayatımda bir dönüm noktasıydı, sanırım hepimiz için!¨
---
¨To write MISTER DOCTOR wasn't easy. Sometimes it was painfull, scary, brutal and beautiful.¨
¨Mister Doctor tells story about choices we make. There are always to sides. Left and right. Which side you will choose to gain your dream?
¨I choosed to go to the Turkey to tell this story, that's why I want two say thanks to all, who participated in this creation. I see young and talented people with beautiful inner worlds and personalities.¨
¨Now I feel free, because this play is a turning point in my life. I think for all of us!¨
Edgars Niklasons, Yönetmen
1988 Riga, Letonya doğumlu. Post-Sovyet dönemin çocuğu olarak çılgınlık ve karmaşa dolu, renkli bir çocukluk geçirdi. Sevgi dolu bi ailesi vardı ve tüm çocukluğunu dedesiyle resimler çizip hikayeler oluşturarak geçirdi. Kendisi sanatla ilgili bildiği herşeyi ona öğreten harika bir ressam ve onun hayatının da en büyük ilhamıdır.
2011 yılında Tiyatro, Sinema ve TV yazarlığı dalında 2011 yılında Litvanya Kültür Akademisi'nden lisans derecesini edindi. 2014 senesinde de aynı okuldan Tiyatro yönetmenliği master'ı derecesi aldı. 2009-2010 yıllarında 1Janacek Müzik ve Performans Sanatları Akademisi'nde Erasmus öğrencisi olarak gittiği Çek Cumhuriyeti'nde tiyatronun sahnelemenme sürecini gözlemlemesi de onu yönetmenlik konusunda teşvik eden bir tecrübe oldu.
Bence Tiyatro performansı olarak Mr. Doctor'u gerçeklikten kaçıp kendi içindeki karanlıkla tanışmak isteyen buna rağmen dışarda olup biten herşeye de çok yakın olan insanların tamamı tarafından izlenmeli.
Politik performansların temiz, aşırı gerçekçi bir yapıda gösterilmesini hiç bir zaman beğenmedim, zaten medyanın yapageldiği şekli bu- gerçekliği kopyalamak-. Peri masallarını, rüyaları, kabusları (ne dersek diyelim) tüm zamanların en iyi benzetme metodu olarak görürüm. Aynı zamanda isteyebileceğiniz en sağlıklı narkotiktir de çünkü size içinde yaşadığımız dünyanın gerçek renklerini gösterir. Açık fikirli olmaya çalışın ve her daim toplumun görüşlerini reddedin (tabi eğer %100 katılıyorsanız o başka)
---
I was born on 1988, 1st of February in Riga, Latvia. I was the post-Soviet country’s child, living in 90’s – colorful time of madness and confussion. Still, I remember it as a bright time of my life, because I had a loving family and I spend all of my childhood drawing comic pictures and creating stories hand to hand with my grandfather. He is a great painter who tought me everything that I know about arts and also the biggest inspiraton of my life.
I had my bachelor of Theater, cinema and TV script writing on 2011 and my master of Theater directing on 2014 in Latvian Academy of Culture. I also studied one year in Janáček Academy of Music and Performing Arts as Erasmus student on 2009/2010. In that study year I saw theater process from the inside and had my first stage experience. It made me understood that theater art is something that I want to do in my life and not only as a playwright. Theater gaves you this wonderful chance to be heard and also critisized and that is good too, because then you know that you made an effort. Being in active postion is all that matters. Sometimes it is meaningful, sometimes not. But it is always meaningful for yourself.
I think theater performance „Mr. Doctor” should watch everyone who wants to escape from reality and meet their inner dark side, still being so close to everything what is happening outside. I never liked political performances that are showed in clear, superrealistic form, because that is what all the media does – trying to copy reality. I see fairy tale, dream, nightmare (call it how you want) as the greatest metaphore of all time. And it is also the healthiest legal drug that you could ask for, because it shows you true colors of the world we live in. Stay open minded and always reject society’s opinion (unless you agree with it for 100%).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder